MÜZAKERENİN ÖNEMİ
Müzakere kültürünün gelişimi arabuluculuğun da diğer alternatif çözüm yollarının da , tahkimin de yargının da , hukukun da gelişimi demektir. Müzakere kültürünün gelişimi toplumsal uzlaşı kültürünün, toplumsal barışın ve dünya barışının sağlanmasına katkı demektir. Müzakere kültürünün gelişimi ticaretin, sanayinin, teknolojinin gelişmesi; fikri mülkiyet, yenileşme, buluş bilincinin, akıl ve bilim ışığının topluma yerleşmesi demektir.Müzakere kültürünün gelişmesi, evrimleşmedeki akışkanlığın hızlanmasıdır.
Bu kadar önemli olan müzakere kültürünün gelişmesinin önünde maalesef engeller vardır. Biat geleneği müzakere kültürünün önündeki önemli bir engeldir. Dogmatik inançlar yine müzakere kültürünün gelişmesi önündeki önemli bir engeldir. Çağdışı kalmış gelenek ve göreneklerimiz, çift standartlı ahlak kültürümüz yine müzakere kültürünün gelişmesi önündeki engellerdendir.Cinsiyet ayrımcılığı, şiddete başvurma eğilimi, mahalle ve toplum baskısı yine müzakere kültürünün gelişiminin önündeki engellerdendir.Duygusal bir toplum olmamız; alınganlıklar, küskünlükler, dargınlıklar; yüz yüze konuşma yerine çekiştirmek ve dedikodu yapmaktan haz alma; matematik ve fizik ötesi alışkanlık ve inanışlar da müzakere kültürünün gelişiminin önündeki engellerdir.
Aile içinde, okulda, işyerinde, toplumda bireyler ve gruplar arasındaki iletişimsizlik; hakkını aramak, sormak, sorgulamak yerine ; sorunları konuşmaktan, bir araya gelmekten, denemekten kaçınma. Bir işe girişirken etraflıca düşünmeden , planlama yapmadan, alelacele karar vermek; bilgili ve tecrübeli olmadığı alanlarda iş yapmaya, para kazanmaya kalkışmak yine müzakere kültürünün önündeki engellerdendir.
Arabuluculuk müzakerelerinin de kendine özgü özellikleri vardır. Bu müzakerelerde taraflar ve avukatlarının müzakerelerinde arabulucu süreci yöneten ve kolaylaştıran konumdadır. Taraflardan bağımsız ve tarafsızdır. Süreç aksine bir anlaşma olmadığı takdirde gizlidir. Taraflar mahkemenin vereceği kararlardan çok daha farklı, esnek, kazan kazan prensibini hedefleyen çözümler üretebilirler. Anlaşmak bir sonuçtur, başarılı süreç yönetimi ile başarılı sonuçlara ulaşmak mümkündür. Tarafların, taraf vekillerinin ve arabulucunun müzakere tekniklerini bilmesi sürecin başarı ile yürütülmesi açısından önemlidir.
Yargının iş yükünün hafifletilmesi amacıyla 2018 yılı başında işe iade ve işçilik tazminat ve alacakları 2019 yılı başında da Ticari işlerde tazminat ve alacaklar bakımından, 2020 Temmuz ayında da Tüketici Mahkemesinin alanına giren tüketici uyuşmazlıklar bakımından dava şartı arabuluculuk konusunda yasal düzenleme yapılmıştır. Taşınmazın devrine veya taşınmaz üzerinde sınırlı ayni hak kurulmasına ilişkin uyuşmazlıkların arabuluculuğa elverişli olduğu düzenlemesinin yanı sıra; kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların; taşınır ve taşınmazların paylaştırılmasından ve ortaklığın giderilmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların; Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklanan uyuşmazlıkların ve komşu hakkına ilişkin uyuşmazlıkların dava şartı olarak kabulüne ilişkin HUAK değişiklikleri de 01.09.2023 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Ayrıca tarımsal sözleşmeler ile ilgili uyuşmazlıklar da dava şartı kapsamına alınmıştır.
Dava şartı arabuluculukta, başvuru aşamasının zorunlu olması, müzakerelere katılacak kişilerin sınırlı olması, ilk oturuma katılmamanın masraf ve vekalet ücreti bakımından yaptırıma bağlanması, belirli sürelerde arabulucunun görüşmelerinin tamamlaması şartı, arabulucunun çekilmesi gereken durumda dosyadan çekilmenin kolay olmaması; telekonferans ve elektronik imza uygulamasının henüz çözülememiş olması, kimi taraf vekillerinin arabuluculuğa başvuruyu bir formalite olarak görmeleri, süreç yönetimi ve müzakere teknikleri konusunda alınan eğitimlerin yeterli olmaması vb. sorunları vardır. Ancak, yine de dava şartı arabuluculuk uygulaması, arabuluculuğun geniş toplum kesimlerine anlatılması ve uygulanabilirliğinin görülmesi fırsatının yaratılması bakımından ise oldukça yararlı olmuştur.
Burada bir önemli hususa daha değinmekte fayda olacaktır. Bir ustanın alet çantası gibi avukatın da alet çantasında uyuşmazlıkları farklı şekillerde çözmeye yarayacak uyuşmazlık çözüm aletleri vardır. En bilinen ve yaygın durumda olan arabuluculuk müzakereleri ile çözüm aramak elbette önemlidir, ancak tek “alternatif” yol arabuluculuk değildir. Sulh olma, ibralaşma, ikale sözleşmesi yapma, açılmış davayı kabul etme, davadan feragat etme gibi çözüm yolları da vardır.Başlı başına bir alternatif çözüm yolu olan müzakerenin dışında, ve arabuluculuk müzakeresinin yanında hatta arabuluculuk yasasının kabulünden çok önce mevzuatımızda bulunan , “Avukatlı Müzakere” veya “Avukatlı Uzlaşı” olarak da isimlendirilebilecek olan Avukatlık Kanunu madde 35/A – Uzlaşma Sağlama müessesesi de önemli bir uyuşmazlık çözüm yoludur. Dava açılmadan veya dava açılıp da ilk duruşma görülmeden önce , avukatların müvekkilleriyle beraber katıldıkları Uzlaşma Sağlama Müzakerelerinde anlaşmaya varılması halinde bu anlaşma belgesi İİK.m.38 anlamında icra edilebilir ilam hükmünde belge niteliğine kavuşuyor. Maalesef, bu müessese, daha eski olmasına rağmen Arabuluculuk kadar yaygınlaşamadı. Bunun pek çok nedeni olabilir, Örneğin, Bakanlık 35/A’ yı Baroların işi olarak gördü, Barolar da Arabuluculuğu Bakanlığın işi. Halbuki her iki müessesenin de birbirine karşıt olmadığı farklı ihtiyaçlara cevap verecek çözüm modelleri olduğu görülebilirdi. Halen geç kalınmış değil; baroların, avukatların, bakanlığın, bürokratların neden birbirleri ile işbirliği yapmak yerine iletişimsizliği seçtiklerini sorgulamakla işe başlanabilir.
Elbette uzlaşı kültürünün gelişimi bir anda, sihirli değnek ile olacak bir şey değildir, uzun bir süreçtir .Sabırla, azimle, mücadele ile, sürekli ve her kesime yönelik her alanda verilecek eğitimlerle; seminer, panel ve konferanslarla; okullarda akran arabuluculuğunu yaygınlaştırarak; müfredata uzlaşma, müzakere ve arabuluculuk ile ilgili dersler koydurarak; arabuluculuğun, müzakereciliğin doğru bir şekilde özellikle iş dünyasından başlayarak toplumun her kesimine ve yurdun her köşesine ulaşmasını sağlayıp, benimsenmesini ve gelişmesini takip ederek bu engelleri aşma yolunda ilerleyebiliriz.
Okulda öğrenciler aralarındaki uyuşmazlıklarını, idareye, ailelere bırakmak yerine tarafsız ve taraflara eşit mesafede olması gerektiği eğitimini almış akran arabulucunun kolaylaştırıcılığında, bir araya gelebilir, konuşabilir, müzakere edebilir, çözüm üretebilir ve anlaşabilirler. Bu müzakere etme bilinci ve alışkanlığı ilerde aile, iş ve sosyal yaşamlarında da karşılığını bulacaktır. Bu çocuklar ilerde belediye başkanı, bakan, hatta cumhurbaşkanı olduğunda, ilçenin, ilin, bölgenin, ülkenin sorunlarına çözüm bulmak için ilgili kesimler arasında müzakere yolunu deneyeceklerdir. Sadece bir kesimi değil, tüm kesimleri dikkate almayı; yok saymak, ayrıştırmak yerine birleştirmeyi, soran sorgulayanlara, eleştirenlere, muhalefet edenlere hoşgörü göstermeyi, savaş yerine barış demeyi, kavga yerine müzakere etmeyi ve çözüm üretmeyi bileceklerdir. 30.10.2023