AVUKATIN KOLLUK AŞAMASINDA HUKUKİ YARDIMDA BULUNMASI
Maddi gerçeği aramak için en uygun enstrüman olan ceza muhakemesinde, hukuka uygun işlemlerin yapılması kolluk sürecinin adil yargılamaya uygun davranması ile olur. Kolluk tarafından hukuka uygun işlem ve tedbirlerin uygulanması için şüphelinin haklarının etkili ve yeterli kullanması ancak bir müdafin hukuki yardımda bulunması ile olur. Bizde sürecin ilk etabı olan kolluk sürecinde avukatın hukuki yardımını incelemek istedik. Bu süreç zehirli olmazsa ağacın meyvesi de acı olmaz ve yargılama adil olarak yola çıkmış olur. Daha önceki çalışmamızı yeni mevzuat ve tecrübemize göre yeniledik.
I. DAVET
CMK’nın145. maddesinde “İfadesi alınacak veya sorgusu yapılacak kişi davetiye ile çağrılır; çağrılma nedeni açıkça belirtilir; gelmezse zorla getirileceği yazılacağı”belirtilmiştir. Şüpheliye ifade vermesi için davetiye gönderilmesi gerekmektedir. Davetiyede çağrılma nedeninin ve gelmemesi halinde zorla getirileceği yazılı olması gerekir.
Ancak hakkında tutuklama kararı verilmesi veya yakalama emri düzenlenmesi için yeterli nedenler bulunan şüphelinin zorla getirilmesine karar verilebilir. Zorla getirme kararı, şüphelinin açıkça kim olduğunu, kendisiyle ilgili suçu, gerektiğinde eşkâlini ve zorla getirilmesi nedenlerini içerir. Zorla getirme kararının bir örneği şüpheliye verilir. Zorla getirme kararı ile çağrılan şüpheli derhâl, olanak bulunmadığında yol süresi hariç en geç yirmi dört saat içinde çağıran hâkimin, mahkemenin veya zorla getirmeyi isteyen Cumhuriyet savcısının önüne götürülür ve sorguya çekilir veya ifadesi alınır. Zorla getirme, bunun için haklı görülecek bir zamanda başlar ve hâkim, mahkeme veya zorla getirmeyi isteyen Cumhuriyet savcısı tarafından, sorguya çekilmenin veya ifade almanın sonuna kadar devam eder.
Zorla getirme kararının yerine getirilememesi halinde bunun nedenleri, köy veya mahalle muhtarı ile kolluk görevlisinin birlikte imzalayacakları bir tutanakla saptanır.
Zorla getirme kararından sonra savcı tarafından ifade alındıktan sonra, bazen adli kontrol veya tutuklanmaya sevk gibi tatsız durumlar da olabilir.
II. KARAKOLA GİTMEDEN ÖNCE MÜDAFİİ OLARAK YAPMAMIZ GEREKENLER
Müdafi olarak hukuki yardımda bulunacağımız şüphelinin hangi suçtan dolayı yakalandığını veya gözaltına alındığını tespit etmek gerekir. Bize bilgi veren yakını veya baroca atanmış isek yakalama veya gözaltına alınma tedbirinin hangi şartlarda yapılmış olduğunu öğrenmek gerekir. Ayrıca şüpheli hakkında bilgi almak için ilgili kolluk birimini aramak ve olanağı varsa yakalanan kişi/gözaltına alınan ile telefonla görüşmeye çalışmak gerekir.[1] Telefon ile görüşme talebini avukat müvekkil CMK 154.maddeye göre talep etme yetkimizin olduğunu bilmeliyiz. Kolluk görevlisinin bunu ret etmesine aldırmamak ve o aşamada üzerindeki baskıyı kaldıracağına dair ümitvar olmak gerekir.
Olanağı varsa olayı soruşturma savcısı ile görüşmek ve soruşturma savcısından, soruşturmaya dair verdiği emri öğrenmek ve soruşturma dosyasının ikmalen gönderilmesini talep etmek gerekir. Savcının mevcutlu gönderilmesine dair emrinin olması halinde bu hususu görüşme anında şüpheliye bildirmek gerekir. Ayrıca kolluk görevlisi ile görüşme yapıldığı aşamada, cumhuriyet savcısının soruşturmanın seyrine dair, ikmalen veya mevcutlu talebini de öğrenmek gerekir. Görüşme anında savcının ifade sonrası şüphelinin serbest bırakma/gözaltına alma emri verme niyetini de öğrenmek gerekir.
III. KARAKOLA GİTTİĞİMİZDE YAPMAMIZ GEREKENLER
Şüphelinin bulunduğu kolluk birimine gitmeden önce alınan bilgilere göre yakalamaya veya gözaltına alınma hali varsa buna itiraz etmeyi öncelikle değerlendirmek gerekir. Şüphelinin hangi kolluk biriminde olduğunu bilmiyorsanız, suçun hafiften ağıra doğru, polis merkezinden, ilçe büro amirliği veya şubeye doğru olacağını biliniz. Bir alt kültür uygulaması olduğunda zamanla sizde olaya göre nereye gitmeniz gerektiğine karar vereceksiniz. Basit yaralamanın failinin ilgili kolluk merkezinde, cinayet veya teşebbüs şüphelisinin de Asayiş Şube Cinayet Büroda olacağını aklınızdan çıkarmayınız.
Şüphelinin bulunduğu kolluk birimine gidildiğinde, ilgili kolluk birimin şube veya polis merkezi olmasına göre kapıdaki nöbetçi kolluk görevlisine kendinizi tanıtınız ve kimlik kartınızı gösteriniz.
Soruşturma dosyası ile ilgili olarak kolluk birimindeki mukayyit ile görüşünüz. CMK 164/2. maddede yer alan “Soruşturma işlemleri, Cumhuriyet savcısının emir ve talimatları doğrultusunda öncelikle adlî kolluğa yaptırılır. Adlî kolluk görevlileri, Cumhuriyet savcısının adlî görevlere ilişkin emirlerini yerine getirir.” Denilen hükümdeki yetkili görevli olan mukayyit, yerleşik alt kültürde kişidir. [2]
Polis merkezinde şüpheli ile ilgili tüm işlemleri mukayyittin yapacağını unutmayınız. Gerektiğinde ilgili birim amiri ile görüşüp onun kanaatini de öğreniniz.
Şüphelinin bulunduğu kolluk birimine gittiğinizde yakalamayı yapan kolluk görevlisi orada ise, onunla da görüşünüzü. Yakalamanın hangi şartlarda yapıldığını memura sorunuz. Olay tutanağını incelediğinizde bu bilgi önem kazanacaktır. Yakalamayı yapan kolluk görevlisi dışında soruşturmayı yapan adli kolluk görevlisi aynı kişi olup olmadığına dikkat ediniz.
Yakalanan veya gözaltına alınan şüpheli hakkında savcının talimatını sorunuz. Ayrıca mukayyit ile sohbet edin ve ellerindeki delilleri sorunuz. Çoğunlukla onlarda anlatacağı için, mukayyitte ucu açık ve anlattırıcı sorular sorunuz. Mukayyitte şüpheli hakkında ne gibi araştırma işlemi planlandığını sorunuz. Ayrıca şüphelinin olay hakkında herhangi bir şey anlatıp anlatmadığını sorun. Mukayyittin eğer şüpheli bazı şeyler söyledi dedi ise tutanağa bağlanıp bağlanmadığını sorunuz. Adli kolluk görevlisi mukayyitte soruşturma savcısına gözaltına aldırma /serbest bıraktırma önerisini sorunuz. Onunla bu kısa sohbetin ardında adli kolluk görevini yerine getiren mukayyitten elindeki delilleri veya dosyayı incelemeyi talep ediniz.
Gerek yakalamayı yapan kolluk görevlisi ile gerekse de mukayyit ile yaptığınız konuşma ile ilgili not tuttun ve adli kolluk görevlisi not tuttuğunuzu da görsün. Ayrıca Adli Kolluk görevlisi ile görüşürken başka bir bilgiler de elde etmeye çalışın ve amirin veya savcının tutumuna dair tahminini de sorunuz.
Mukayyit ile görüşmeyi tamamladıktan sonra nezarethane görevlisi ile görüşün ve defterini inceleyiniz (CMK 153. madde ve Yakalama Yönetmeliğinin 11,12,25 ve 26. Maddeleri) Defterde bir ayrıntı görebilirsiniz. Nezarethane sorumlusu kolluk görevlisinin ayrı bir memur olması gerekmektedir.
IV. EVRAK İNCELEME
Müdafi CMK 153. Maddesindeki yetki ile “soruşturma evresinde dosya içeriğini inceleyebilir ve istediği belgelerin bir örneğini harçsız olarak alabilir. Müdafiin dosya içeriğini inceleme veya belgelerden örnek alma yetkisi, soruşturmanın amacını tehlikeye düşürebilecek ise Cumhuriyet savcısının istemi üzerine hâkim kararıyla kısıtlanabilir.” Kısıtlama kanunda sayılan bazı suçlar için geçerlidir. Kolluk görevlisinin dosyada kısıtlama kararı var denilmesi halinde incelemek için ısrar ediniz. Yanınızda mutlaka içinde CMK, TCK ve Yönetmeliklerin olduğu bir kitap ile kolluk merkezine gidiniz ve bu söylem anında kanunu göstererek, hangi madden dolayı verildiğini öğreniniz. CMK 153 ve Yakalama Yönetmeliğinin 21.maddesi bu durumu düzenlemiştir.
Kolluk görevlisinden tüm dosyanın incelenmek üzere verilmesini isteyiniz, sezgilerinize göre, düzenlenmesi gereken ancak size verilmeyen bazı evraklar var ise tutanağın veya işlem yazısının adını belirterek isteyiniz.
Kolluk tarafından düzenlenen soruşturma dosyalarında, genellikle savcı emrinin olduğu işlem veya talimat tutanağı, yakalama tutanağı, üst arama tutanağı, arama ve el koyma tutanağı, olay yeri inceleme tutanağı, olayın özelliğine göre otopsi tutanağı, kriminal labortuvar raporu, yer gösterme tutanağı, teşhis tutanağı, yüzleştirme tutanağı, şüpheli hakları formu, teknik takip tutanağı ve yüzleştirme tutanağı gibi tutanaklar bulunur. Son olarak işlemler bittiğinde kolluk tarafından fezleke hazırlanarak savcılığa dosya gönderilir.
SAVCILIK TALİMATI
CMK 164/2. maddede yer alan “Soruşturma işlemleri, Cumhuriyet savcısının emir ve talimatları doğrultusunda öncelikle adlî kolluğa yaptırılır. Adlî kolluk görevlileri, Cumhuriyet savcısının adlî görevlere ilişkin emirlerini yerine getirir.” hükümle kolluğun soruşturma işlemlerinde savcının vereceği emri yerine getirmesi gerekmektedir.
Kolluk hangi soruşturma işlemlerini veya hangi koruma tedbirlerini alacağını cumhuriyet savcısının vereceği talimata göre yerine getirecektir. Acil haller gecikmesinde sakınca olan durumlar dışında kolluk yapılacak olan işlemleri savcının talimatına göre yapacaktır. Kollukça yapılacak olan işlemler Cumhuriyet Savcısı’nın ikmalen istediği soruşturma dosyalarında yapılacak olan işlemlere dair bir yazılı emri olur.
Ancak yakalama veya gözaltına alma işlemi sonrasında Cumhuriyet Savcısının sözlü emrinin bağlandığı tutanak soruşturma dosyasında yer alır. Eğer bulunmuyorsa mukayyit veya kolluk amirine bu tutanağı sorunuz.
V. ŞÜPHELİ İLE GÖRÜŞME[3];
ŞÜPHELİ İLE BAŞBAŞA GÖRÜŞÜRKEN DİKKAT EDECEĞİMİZ HUSUSLAR
KOLLUK BİRİMİNDE ÖZEL GÖRÜŞME ODASI
Kolluk biriminden şüpheli ile görüşmek için özel bir odanın olması gerekir. Avukatlık Kanunun 50/2. maddesinde “kolluk biriminde mesleğin onuruna ve önemine uygun bir görüşme yeri ayrılacağı” belirtilmiştir. Görüşmenin bu odada yapılması gerekir. Baroların bu odalara dair bir girişimi olmadı bugüne kadar. Ancak baroların buraların denetim ve organizesine dair sorumluluk alması gerekir.
Kolluk biriminde özel görüşme odası yok ise şüpheli üzerindeki etkiyi düşünerek ilgili birimin en güzel odasını görüşme için tercih etmek gerekir. Özel bir oda var ise kamera, aynalı cam vb. yöntemlerle kontrol edilip edilmediğini denetlemek lazım. Kolluk görevlilerin odaya ilgili ilgisiz girişlerini engellemek ve bu girişin şüpheliye mesaj verme amacını taşıdığını unutmamak gerekir. Kolluk görevlisine bir şey sormak gerekiyorsa müdafin odanın dışına çıkıp sorması gerekir.
ŞÜPHELİ İLE BAŞBAŞA GÖRÜŞME
Görüşme yapılacak olan şüpheliye kendinizi tanıtmanız, kimliğinizi göstermeniz gerekir. Müdafi olma şeklini anlatmak gerekir. Baro tarafından veya ailesi tarafından görevlendirildiğinizi belirttin.
Kollukta görüşme yaptığınız şüpheliye suçlandığı suçu söylemek, kolluk tarafından tutulan tutanaklar hakkında bilgi vermek gerekir. Bu aşamada şüpheliye haklarını hatırlattın ve daha önemlisi haklarını ona öğretiniz. Hakları tek tek belirtmekte yarar vardır.
Kolluk aşamasında şüpheli ile bütün bu konuşmalarınız ile ilgili olarak not tutmanız gerekir. Şüphelinin anlayacağı dili kullanmak ve ağdalı konuşmaktan kaçınmak gerekir. Bu aşamada şüpheliye olayı anlattırınız. Bu aşamada soru sormanız gerekiyorsa, dikkatini dağıtmadan sorunuzu sorunuz. Ayrıca şüpheliyi dinlediğinizi belli ediniz. Anlattığı olayın ayrıntılarını sorunuz ve olayları kronolojik sıra ile not ediniz.
Görüşme bittikten sonra şüphelinin olayı tam olarak anlatıp anlatmadığını değerlendirmek gerekir. Burada şüpheliye olay hakkındaki polisin anlattıklarını bildiriniz.
Şüpheliye mahkum edilebilmesi için nelerin sabit olması gerektiğini ve isnat edilen suç ile ilgili olarak şüpheliye bilgi vermek gerekir. İlgili kanun maddesini açıklamak, lehine olan hususları belirtmek gerekir. Olayda ağırlaştırıcı nedenleri anlatmak gerekir. Ayrıca ifade aşamasında, bu konularda konuşması halinde aleyhine delil verebileceği hatırlatılmalıdır. (Aleyhine Delil Vermeme Hakkı) Bu görüşme sırasında indirim nedenlerini ortaya çıkarmak için sorular yöneltilmelidir. Lehine olan delilleri ortaya çıkarmak gerekir. Şüpheliye tekrar haklarını tekrar bildirmek gerekir.
Şüphelinin olayı daha önce kolluk görevlilerine anlatıp anlatmadığını sormak gerekir. Ayrıca ne zaman yakalandığını/gözaltına alındığını ve yakalama anının tarih ve saatini not almak gerekir. Kendisine verilen tutanak örneklerini isteyip incelemeliyiz.
İfade aşamasında bütün sorulara cevap vermesini veya bazı sorulara cevap vermesini veya susma hakkını kullanmasını tavsiye etmek gerekir. Şüphelinin eline yazılı ifade örneği hazırlayıp verebilirsiniz(Olumsuzluklara Dikkat.) Tavsiye ettiğiniz ifade verme şeklinin (yazılı-sözlü ifade) gerekçesini anlatmak gerekir. Ayrıca şüpheliye ifadeye ruhen hazır olup olmadığını sormak lazım. Serbest iradesini tespit etmek ve kolluk ifadesi esnasında nasıl davranması gerektiğine dair önerilerde bulunmak gerekir.
Şüpheli ile görüşmeden sonra yapacağınız iş ve işlemler hakkında bilgi vermek gerekir. Şüpheli ile görüşme tutanağı düzenleyip, görüşme süresinin başlangıç ve bitiş saatini belirten bilgiyi tutanağa eklemek gerekir.
Yakalamanın kanunda (CMK 90.madde) yazan şartlarının bulunmaması halinde, yakalamaya itiraz dilekçesi örneğini vererek, şüphelinin yakalamaya itiraz başvurusu yapmasını sağlamak gerekir bazen.
Bu görüşme sırasında kolluk tarafından kendisine işkence ve kötü muamele yapılıp yapılmadığının Sorulması gerekir. Kolluktaki aşamaların ayrıntılı öyküsünü almak gerekir. Bazen şüpheliler kolluk uygulamalarının, basit dayak veya diğer işlemlerin işkence ve kötü muamele olarak nitelendirmezler. Kolluk aşamasında polis tarafından tehdit edilip edilmediğini sormak gerekir.
Şüpheliye yakalama veya gözaltına alındığında doktor kontrolüne götürülüp götürülmediğinin sorulması gerekir. Bu muayene aşamasında veya diğer kontrollerde doktor ile şüphelinin yalnız kalması gerekir. Yalnız kalmış olup olmadığının sorulması gerekir. İlk gözaltına alındığı yerden başka yere nakledilip nakledilmediğini, nakledilmişse doktora çıkarılıp çıkarılmadığının denetlenmesi gerekir.
VI. SORUŞTURMADA YASAK YÖNTEMLERİN (İŞKENCE VEYA KÖTÜ MUAMELENİN UYGULANMAI) KULLANILMASI DURUMUNDA YAPILMASI GEREKENLER
Şüphelini kollukça alınan ifadesi özgür iradesine dayalı olmalıdır.[4],[5] Özgür iradesini etkileyen, kötü davranma, işkence, ilaç verme, yorulmasına neden olma, aldatma, cebir veya tehditte bulunma, bedensel veya ruhsal müdahalede bulunma, kanuna aykırı menfaat vaadinde bulunma hallerinde özgür iradesi sakatlanmış durumdadır. Bu aşamada şüpheli ile yaşadıklarını, işkence ve kötü muameleyi öyküleştirmek gerekir.
İlk önce gözaltına alındığı tarih ve saatini, gözaltına alınma gerekçesinin ne olduğunu sormak gerekir. Gözaltına alındığında getirildiği ilk yerin neresi olduğunu ve yeri değiştirilmiş ise nereye götürüldüğünü öğrenmemiz gerekir.
Bu konuda ayrıntılı bilgi almak gerekir çünkü işkence yapmak içinde yeri değiştirilmiş olabilir. Bu aşamada gözaltında tutulduğu yerin boyutları hakkında, gözaltında tutulduğu yerin ışıklandırılmasının nasıl olduğu, gözaltında tutulduğu yerin ısınma koşullarının nasıl olduğu, gözaltında tutulduğu yerin döşemeleri ve bulunan eşyalar neler olduğunu, gözaltında tutulduğu yerin temizliği nasıl olduğunu öğrenmemiz gerekir. Gözaltında tutulduğunda tuvalet ihtiyacı giderilip giderilmediği ve gözaltında tutulduğunda yiyecek ihtiyacı karşılanılıp karşılanmadığının sorulması gerekir.
Bu aşamada müdafi ile görüştürülmüş olup olmadığı, bu esnada ziyaretçi ile görüştürülmüş olup olmadığının sorulması gerekir. Ayrıca bu kolluk görevlilerini tanıyıp tanımadığını, ayrıntılı eşkal verip veremeyeceğini ve kolluk görevlileri ile ifade alma/sorgulama/şifai sorgu/mülakat sürecini anlattırınız. Bu görevlilerle olan diyaloglarını alınız. Ses teşhisini sorunuz. Kendisine uygulanan işkence yöntemlerini uygulanan bölgelerini (Baş-Sırt-Ayak vb.) ayrıntılı ve kronolojik olarak anlattırınız. İşkence sonrası şüphelide oluşan erken belirtilerin neler olduğunu öğreniniz. Bunu kendi ifadeler ile yazınız.
VII. İFADE AŞAMASINDA[6] DİKKAT ETMEMİZ GEREKEN HUSUSLAR
A) İFADE MERASİMİ
İfadeye geçmeden önce şüpheli ile yaptığınız görüşmede şüphelinin anlattığı fakat size gösterilmeyen tutanaklar var ise mukayyitten veya kolluk amiri veya diğer görevlilerden isteyip inceleyiniz ve sonra ifadeye geçiniz. İfade merasiminin CMK’nın 147. maddesi ve Yakalama Yönetmeliğinin 22. maddedeki esaslara uygun olması gerekir. Şüpheliyi ifade vermeye ve ifadede nasıl davranması konusunda uyarınız.[7]
Kolluk tarafından ifade alınması aşamasına geçildiğinde, şüphelinin kimliğinin kolluğun elinde olmasına rağmen, kimlik tespiti yapılır. Şüpheli kimliğine dair bilgileri doğru vermek zorundadır. Bu hususu hatırlatmak gerekir. Diğer husus olan kişisel ve ekonomik durumu hakkında bilgi verebilir. Ekonomik durumu hakkında ise ceza alması halinde para cezasının belirlenmesinde dikkate alınacağını hatırlatmak gerekir.
Şüphelinin ifadesi alındığında kolluk tarafından haklarının hatırlatılması ve okunması gerekir. Şüpheliye isnat edilen suç anlatılacak ve müdafii hakkı hatırlatılıp ve ifade de müdafin olduğu bildirilecektir. Ayrıca yakınlarına haber verildiği belirtilecektir. İfade verme konusunda susma hakkı anlatılıp bu hakkı kullanıp kullanmadığı sorulması gerekir. Lehine olan delilleri toplatma hakkı bildirilecektir. Bu hakları anlayıp anlamadığı denetlenecek ve bu hakların aslında öğretilmesi gerektiği ortaya çıkmaktadır. Şüphelini ifadesi aynı zamanda teknik araçlarla kayıt altına alınabilineceği bildirilmesi gerekir.
Şüphelinin ifadesinin alınması aşamasında beyanın olduğu gibi tutanağa geçirilmesi gerekir. Kısa ve öz cevaplar vermesi önceden önerilmelidir. Kolluk görevlisinin detayları irdeleyeceğini hatırlatmak gerekir. Susma hakkını kullanması halinde mülakat yapılamayacağını dikkate almak gerekir.
Şüphelinin ifadesi sonrası müdafin ifadeye ilişkin beyanın kolluk ifade tutanağına geçirilmesi gerekir. Yakın tarihli yönetmelik düzenlemesi ile bu husustaki tartışma sona ermiştir. Müdafi yapılan soruşturmaya ilişkin değerlendirmesini tutanağa geçirmesi lazımdır. Şüpheli lehine olan delillerin bildirmesi ve toplanması istemesi gerekir. Ayrıca hukuka aykırılıkları belirtmesi gerekir. Anayasa m. 36/1 ”Adil Yargılanma Hakkı”, Anayasa m. 38/6 ”Hukuka Aykırı Delillerin Kullanılmaması”, C.M.K. m. 148, C.M.K. m. 217/2, BM İşkenceyi Önleme Sözleşmesi m.15 düzenlemelere göre hukuka aykırılıkların belirtilmesi ve alınarak ve hukuka aykırı delillerin soruşturma dosyasından çıkartılması talep edebilir.
Bu aşamalar bittikten sonra tutanağın okunması ve imzalanması gerekir. Önce şüphelinin imzalaması ve akabinde müdafin imzalaması gerekir. İmzanın ad ve soyadının üstüne atılması gerekir. İmzadan imtina halinde kolluk görevlisince imtina nedenlerinin tutanağın ilgili kısmına yazılması gerekir. İmtina nedenlerinin yazılmaması halinde müdafice imtina nedenlerini şerh ederek bu kısmın imzalanması gerekir. Bunun da engellenmesi halinde barodan yardım istemesi gerekir.
B) İFADE KONTROL LİSTESİ
Kollukça şüpheliye sorulan sorular hakkında müdafi olarak itirazda bulunma hakkınız var. Gerektiğinde kullanmanız halinde bunun tutanağa geçirilmesi gerekir. Bu hakkınızı kullanamadıysanız imzadan imtina nedeni olarak belirtiniz veya şerh kısmına bu husus belirtiniz. İfade tutanağını imzalamadan önce bütün ifade almanın bir değerlendirmesini yapınız ve neticede suçlamanın güçlenip güçlenmediğini denetleyeniz. Ayrıca hukuka aykırılıkları[8] tespit ediniz ve ifade tutanağına geçirtiniz. İfade tutanağını imzalamadan önce mutlaka okuyunuz ve anlaşılır bulduğunuz da imzalayınız.
Dip Notlar:
[1] CMK MADDE 154 (Müdafi ile Görüşme) – (1) Şüpheli veya sanık, vekâletname aranmaksızın müdafii ile her zaman ve konuşulanları başkalarının duyamayacağı bir ortamda görüşebilir. Bu kişilerin müdafii ile yazışmaları denetime tâbi tutulamaz.
[2] CMK MADDE 161 “(2) Adli kolluk görevlileri, el koydukları olayları, yakalanan kişiler ile uygulanan tedbirleri emrinde çalıştıkları Cumhuriyet savcısına derhal bildirmek ve bu Cumhuriyet savcısının adliyeye ilişkin bütün emirlerini gecikmeksizin yerine getirmekle yükümlüdür. (3) Cumhuriyet savcısı, adli kolluk görevlilerine emirleri yazılı; acele hallerde, sözlü olarak verir. Sözlü emir, en kısa sürede yazılı olarak da bildirilir. (4) Diğer kamu görevlileri de, yürütülmekte olan soruşturma kapsamında ihtiyaç duyulan bilgi ve belgeleri, talep eden Cumhuriyet savcısına vakit geçirmeksizin temin etmekle yükümlüdür.”
[3] CMK MADDE 154(Müdafi ile görüşme ) – (1) Şüpheli veya sanık, vekâletname aranmaksızın müdafii ile her zaman ve konuşulanları başkalarının duyamayacağı bir ortamda görüşebilir. Bu kişilerin müdafiî ile yazışmaları denetime tâbi tutulamaz.
Yakalama Y.Madde 20 (Müdafiî ile görüşme)– Şüpheli veya sanık vekâletname aranmaksızın müdafiî ile her zaman ve konuşulanları başkalarının duyamayacağı bir ortamda görüşebilir. Bu kişilerin müdafiî ile yazışmaları denetime tâbi tutulamaz.
Müdafiî ile görüşmesinden önce ve görüşmesi sırasında, talebi hâlinde yakalanan kişiye kalem ve kâğıt verilir.
Soruşturmayı geciktirmemek kaydıyla ve yakalanan kişi isterse, vekâletname aranmaksızın en çok üç müdafi ifadede hazır bulunabilir.
Her kolluk biriminde görüşme için uygun şartları haiz görüşme odası ayrılır.
[4] CMK MADDE 148(İfade alma ve sorguda yasak usuller ) – (1) Şüphelinin ve sanığın beyanı özgür iradesine dayanmalıdır. Bunu engelleyici nitelikte kötü davranma, işkence, ilâç verme, yorma, aldatma, cebir veya tehditte bulunma, bazı araçları kullanma gibi bedensel veya ruhsal müdahaleler yapılamaz.
(2) Kanuna aykırı bir yarar vaat edilemez.
(3) Yasak usullerle elde edilen ifadeler rıza ile verilmiş olsa da delil olarak değerlendirilemez.
(4) Müdafi hazır bulunmaksızın kollukça alınan ifade, hâkim veya mahkeme huzurunda şüpheli veya sanık tarafından doğrulanmadıkça hükme esas alınamaz.
(5) Şüphelinin aynı olayla ilgili olarak yeniden ifadesinin alınması ihtiyacı ortaya çıktığında, bu işlem ancak Cumhuriyet savcısı tarafından yapılabilir.
Yakalama Y. Madde 24 (İfade almada yasak yöntemler ) –İfade veren şüphelinin beyanı, özgür iradesine dayanmalıdır. Bunu engelleyici nitelikte kötü davranma, işkence, ilâç verme, yorma, aldatma, cebir veya tehditte bulunma, bazı araçları kullanma gibi bedensel veya ruhsal müdahaleler yapılamaz.
Kanuna aykırı bir yarar vaat edilemez.
Yasak usullerle elde edilen ifadeler rıza ile verilmiş olsa da delil olarak değerlendirilemez.
Şüphelinin aynı olayla ilgili olarak yeniden ifadesinin alınması ihtiyacı ortaya çıktığında, bu işlem ancak Cumhuriyet savcısı tarafından yapılabilir.
Hiç kimse, kendisini veya kanunda gösterilen yakınlarını suçlayan bir beyanda bulunmaya veya bu yolda delil göstermeye zorlanamaz.
[5] B.M. İşkenceye ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı veya Onur Kırıcı Muamele veya Cezaya Karşı Sözleşme Madde 15(İşkence Altında Verilen İfade)”Her bir taraf devlet, işkence sonucu alındığı ortaya çıkan bir ifade, işkence yapmaktan sanık bir kimsenin aleyhine bu beyanın alındığına dair bir delil olarak kullanılması hariç, hiçbir yargılamada delil olarak ileri sürülmemesini sağlar.”
[6] CMKMADDE 147(İfade ve sorgunun tarzı ) – (1) Şüphelinin veya sanığın ifadesinin alınmasında veya sorguya çekilmesinde aşağıdaki hususlara uyulur:
a) Şüpheli veya sanığın kimliği saptanır. Şüpheli veya sanık, kimliğine ilişkin soruları doğru olarak cevaplandırmakla yükümlüdür.
b) Kendisine yüklenen suç anlatılır.
c) Müdafi seçme hakkının bulunduğu ve onun hukukî yardımından yararlanabileceği, müdafiin ifade veya sorgusunda hazır bulunabileceği, kendisine bildirilir. Müdafi seçecek durumda olmadığı ve bir müdafi yardımından faydalanmak istediği takdirde, kendisine baro tarafından bir müdafi görevlendirilir.
d) 95 inci madde hükmü saklı kalmak üzere, yakalanan kişinin yakınlarından istediğine yakalandığı derhâl bildirilir.
e) Yüklenen suç hakkında açıklamada bulunmamasının kanunî hakkı olduğu söylenir.
f) Şüpheden kurtulması için somut delillerin toplanmasını isteyebileceği hatırlatılır ve kendisi aleyhine var olan şüphe nedenlerini ortadan kaldırmak ve lehine olan hususları ileri sürmek olanağı tanınır.
g) İfade verenin veya sorguya çekilenin kişisel ve ekonomik durumu hakkında bilgi alınır.
h) İfade ve sorgu işlemlerinin kaydında, teknik imkânlardan yararlanılır.
i) İfade veya sorgu bir tutanağa bağlanır. Bu tutanakta aşağıda belirtilen hususlar yer alır:
- İfade alma veya sorguya çekme işleminin yapıldığı yer ve tarih.
- İfade alma veya sorguya çekme sırasında hazır bulunan kişilerin isim ve sıfatları ile ifade veren veya sorguya çekilen kişinin açık kimliği.
- İfade almanın veya sorgunun yapılmasında yukarıdaki işlemlerin yerine getirilip getirilmediği, bu işlemler yerine getirilmemiş ise nedenleri.
- Tutanak içeriğinin ifade veren veya sorguya çekilen ile hazır olan müdafi tarafından okunduğu ve imzalarının alındığı.
- İmzadan çekinme hâlinde bunun nedenleri.
Yakalama Y. Madde 22 (İfade almanın esasları) – Şüphelinin ifadesinin alınmasında aşağıdaki hususlara uyulur:
a) Şüphelinin kimliği saptanır. Şüpheli, kimliğine ilişkin soruları doğru olarak cevaplandırmakla yükümlüdür.
b) Kendisine yüklenen suç anlatılır.
c) Müdafi seçme hakkının bulunduğu ve onun hukukî yardımından yararlanabileceği, müdafiîn ifade sırasında hazır bulunabileceği kendisine bildirilir. Müdafi seçecek durumda olmadığı ve bir müdafi yardımından faydalanmak istediği takdirde, kendisine baro tarafından bir müdafi görevlendirilir.
d) Müdafi sadece hukukî yardımda bulunabilir, şüphelinin ifadesi alınırken şüpheliye sorulan soruya doğrudan cevap veremez, onun yerini aldığı izlenimi veren herhangi bir müdahalede bulunamaz. Hukukî yardım maddî olayı karartabilecek müdahalelerin yapılması anlamına gelmez. Müdafi şüpheliye bütün kanunî haklarını hatırlatabilir ve müdafiîn her türlü müdahalesi tutanağa geçirilir.
e) 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 95 inci maddesi hükmü saklı kalmak üzere, yakalanan kişinin yakınlarından istediğine yakalandığı derhâl bildirilir.
f) Yüklenen suç hakkında açıklamada bulunmamasının kanunî hakkı olduğu söylenir.
g) Şüpheden kurtulması için somut delillerin toplanmasını isteyebileceği hatırlatılır ve kendisi aleyhine var olan şüphe nedenlerini ortadan kaldırmak ve lehine olan hususları ileri sürmek imkânı tanınır.
h) İfade verenin kişisel ve ekonomik durumu hakkında bilgi alınır.
I) İfade işlemlerinin kaydında, teknik imkânlardan yararlanılabilir.
i) İfade bir tutanağa bağlanır. Bu tutanakta şunlar yer alır:
1. İfade alma işleminin yapıldığı yer ve tarih,
2. İfade alma sırasında hazır bulunan kişilerin isim ve sıfatları ile ifade veren kişinin açık kimliği,
3. İfade alma sırasında, yukarıdaki işlemlerin yerine getirilip getirilmediği, bu işlemler yerine getirilmemiş ise nedenleri,
4. Tutanak içeriğinin ifade veren ile hazır olan müdafi tarafından okunduğu ve imzaları,
5) İmzadan çekinme hâlinde bunun nedenleri.
İfade esasları bu Yönetmeliğe ekli İfade Tutanağı (EK-D) formatına uygun olarak yerine getirilir.
[7] Mesereau görevi kabul eder etmez ilk işi Jackson’ın duruşmalardaki imajını değiştirmek oldu. Jackson duruşmaya geldiğinde güneş gözlükleri takıyor, sahne kostümleriyle geziyordu. Jackson, Mesereau’nun girdiği ilk duruşmaya güneş gözlüğü yerine normal gözlük, sahne kıyafetleri yerine ise daha sade kıyafetler giyerek geldi. Hayranlarına sadece el sallamakla yetindi. Koruma ordusu yerine, profesyonellerden oluşan küçük bir ekip kiraladı. Tanıkları sorgulama tekniğiyle bütün delilleri çürüttü. Bu Mesereau’nun ilk başarısı değil. Bir yıl içerisinde aralarında idamla yargılanan 7 kişinin aklanmasını sağladı. Bir kadını öldürmekle suçlanan 21 yaşındaki bir siyahi genci idamdan kurtardı. Boksör Mike Tyson’ın da avukatlığını yaptı. Los Angeles barosu tarafından “Yılın ceza avukatı” seçildi.(Sabah 19/06/2005 aktüel Pazar)
[8] C.M.K.MADDE 148/(3) Yasak usullerle elde edilen ifadeler rıza ile verilmiş olsa da delil olarak değerlendirilemez.
C.M.K.Madde 217/2(Delilleri takdir yetkisi ) “Soruşturma ve kovuşturma organlarının hukuka aykırı şekilde elde ettikleri deliller hükme esas alınamaz.”